Gülme sırasında dişetleri gözüken hastalarda diş ve dişetlerinin bazı estetik ölçütleri karşılaması gerekmektedir. Bu estetik ölçütler;

Dişeti sağlığı: İltihaplı dişetleri kırmızı, şiş, hatları yuvarlak ve parlak görünümdedir. En ufak bir darbede ve ya fırçalarken kolayca kanar. İdeal estetiğe ulaşmak için öncelikle dişetleri tıknaz ve soluk pembe renkte olmalıdır.

Dişetinin anatomik yapısı: Dişetinin konturu, iki diş arasındaki dişeti miktarı, rengi ve yüzey yapısı estetiğin sağlanmasında oldukça önemlidir.

Gülerken dişetlerinin görünmesi: Estetik olarak ideal olan gülme hattı, doğal tam bir gülme sırasında dişeti kenarlarının yaklaşık olarak 1 mm kadar görünmesi olarak söylenebilir. Gülme sırasında dişetinin 3mm’den daha fazla görünmesi (gummy smile)  hastaların büyük çoğunluğu tarafından çirkin olarak algılanır.

Öncelikle ideal dişeti sağlığına ulaşmak için gerekli görülen diş taşı temizliği ve gerekirse anestezi altında derin temizlik (küretaj) işlemleri tamamlanır. Dişeti seviyelerindeki düzeltmeler kişiye özel tedavi planlamasından sonra gingivektomi (dişeti kesilmesi) ve ya gingivoplasti (dişeti şekillendirmesi) işlemiyle düzenlenir.

Uygulanan işleme göre iyileşme süresi 2 ile 6 hafta arasında değişmektedir. İşlem sırasında diş çevresindeki kemiğe müdahale etmek gerekirse iyileşme süresi biraz daha uzamaktadır.

Steril ortamda ve uzman hekimler tarafından uygulanırsa rutin cerrahi risklerin haricinde herhangi bir riski bulunmamaktadır.

Dişeti hastalıklarının ve kanamanın asıl nedeni diş üzerinde temizlenmeyen ve milyonlarca bakteri içeren yapışkan şeffaf plaktır. Bununla birlikte pek çok faktör bu hastalığın ilerlemesinde rol alabilir.

Gingivitis: Dişi çevreleyen yumuşak dokuda meydana gelen iltihaplanmadır. Dişetleri kırmızı, şiş ve fırçalamaya karşı duyarlı bir haldedir.

Periodontitis: Dişi çevreleyen yumuşak doku iltihabı ile birlikte kemik dokusunda meydana gelen yıkım sonucu oluşur. Genellikle ileri yaşta ya da genetik yatkınlığı olan bireylerde gözükür.

• Fırçalarken ya da durup dururken dişetlerinde gözüken kanama,
• Kızarıklık ve şişlik,
• Ağız kokusu,
• Dişlerde hassasiyet ve sallanma olduğu durumlarda vakit kaybetmeden diş hekimine başvurulmalıdır.

Kanama dişeti hastalığının en önemli belirtisi olmakla birlikte sadece bu durumda gözükmez. Ağız içerisinde kenar uyumları uygun olmayan protezler, tedavi edilmemiş çürükler, taşkın dolguların varlığında da dişeti kanası gözükür. Ayrıca kullanılan bazı ilaçlar, hamilelik, menapoz, vitamin eksikleri ve lösemi gibi kan hastalıklarının olduğu durumlarda da gözükebilir.

Ağız hijyen eğitimi, diş taşı temizliği ya da küretaj dediğimiz anestezi altında yapılan kök yüzeylerinin temizlenip düzleştirilmesi işlemlerini kapsamaktadır. İhtiyaç duyulduğunda bölgesel ilaç uygulamalarıyla da tedavi desteklenir. Minimal invaziv ve uygun maliyetli tedavi yaklaşımıdır.

Başlangıç tedavisinin yetersiz ve eksik kaldığı durumlarda ideal dişeti sağlığına kavuşmak için cerrahi yaklaşım önerilebilir. Başlıca 4 adet dişeti cerrahi uygulaması vardır. Bunlar:

1.Dişeti cep miktarını azaltma (Flep Operasyonu): Dişlerin etrafındaki kemik ve dişeti aynı balıkçı yaka bir boğazlı kazağın boynunuzu sarması gibi sıkıca dişleri sarmalıdır. Dişeti hastalığı (Periodontitis) varlığında ise bu destekleyici dokuda yıkım meydana gelir ve dişlerin etrafında ‘’cepler’’ oluşur.

Bu cepler zamanla derinleşerek bakterilerin yaşaması için daha geniş bir alan sağlar. Bakteriler dişlerin etrafında geliştikçe dişeti dokusunun altında birikip ilerleyebilir. Cep derinliği artıkça daha fazla kemik kaybı gözükür. Bu ceplerin önüne geçilemediği durumda dişler sallanarak çekime gider.

Tedaviye karar verirken öncelikle cep derinliği ölçümü yapılır. Evde uygulanan günlük ağız hijyeni rutini ve profesyonel bakım ile temizlenemeyecek kadar derin cepler olduğu durumda cep derinliğini azaltmak için cerrahi operasyona karar verilir.

Bu işlem dişeti dokusunun yerinden kaldırılıp hastalığa neden olan bakterilerin temizlenmesi ile gerçekleştirilir. Doku tekrar yerine yerleştirmeden önce düzensiz kemik dokuları da düzeltilerek dişetinin sağlıklı kemiğe daha iyi bağlanması sağlanır.

Bu işlem neticesinde günlük ağız hijyeni ve düzenli diş hekimi kontrolleri ile doğal dişleri koruma şansınız artar ve dişeti hastalığı ile bağlantılı olan pek çok sağlık sorunun önüne geçilir.

2.Kemik tozu ile dişlerin desteklenmesi (Rejenerasyon): Dişeti hastalığı sonucu kaybedilen dokuların yeniden kazandırılması bazı vakalarda uygulanan bir diğer tedavi metodudur.

İşlem sırasında cep derinliğinin azaltılması ve bakterilerin uzaklaştırılmasına ek olarak kemik tozları(greft), bu tozların dağılmasını önleyecek bariyerler (membran) ve doku uyarıcı proteinler kullanılır. Bu tedavi ile dişeti hastalığının neden olduğu doku hasarı onarılır.

3.Diş boyunun uzatılması (Kron boyunun uzatılması): Dişlerin görünürlüğünü arttırmak için etrafındaki fazla kemik ve dişeti dokusu uzaklaştırılır ve yeniden şekillendirilir. Bu işlem tek bir dişe ya da diş grubuna uygulanabilir. Sadece estetik amaçlı bir uygulama değildir. Dişetinin altına doğru inen derin çürük varlığında, dişetinin altında meydana gelen kırıklarda, protez işlemleri için yetersiz diş dokusu varlığında da diş boyu uzatma işlemi uygulanır. Bunun sonucunda hastanın estetik, konuşma ve yeme alışkanlıkları yeniden düzenlenir.

4.Yumuşak doku greftleri: Dişeti çekilmesi sonucu açığa çıkan kök yüzeyleri, dişlerin olduğundan daha uzun görünmesine sebep olabileceği gibi sıcak ve soğuk hassasiyetinin de en önemli nedenidir. Dişeti hastalığı ya da sert fırçalama gibi sebeplerden dolayı meydana gelen dişeti çekilmesini önlemek ve dişetlerini güçlendirmek için yumuşak doku greftleri uygulanır.

Bu yumuşak doku güçlendirme ve kök yüzeyi kapatma işlemi hastanın damağından doku alınıp gerekli bölgeye yerleştirilmesiyle yapılır. Bu sayede kemik erimesi ve kök çürüklerinin de önüne geçilir. Güvenle gülümsemenin ve rahat bir şekilde konuşup yemek yemenin anahtarı sağlık diş ve dişetleridir.

Tedaviler ağız içinin bölgesel olarak uyuşturulmasıyla yapılacağı için işlem sırasında herhangi bir ağrı hissedilmez.

Operasyondan sonra ilk saatlerde kanama kontrolü için mümkün olduğunca tükürülmemeli ve sıcak içecekler tüketilmemelidir. Yara bölgesi temizliği için yumuşak fırçalar kullanılmalı ve mekanik travmalardan uzak durulmalıdır.

Özellikle operasyon öncesi ve sonrasındaki haftalarda erken dönemde ortaya çıkabilecek sorunları önüne geçmek için sigaraya mümkün olduğunca ara verilmesi tavsiye edilir.